"Oy Vermek" Üzerine

secim.jpg             “OY VERMEK” ÜZERİNE

      Bana sorarlar ki, “Hangi partiye oy verirsin?” Ben de “Ben oy kullanmam.” Dediğimde inanmazlar. Siyasi görüşümü sakladığımı düşünürler. Oysaki açıklamam gayet basittir. A partisinde hem iyi hem de kötü milletvekilleri vardır. B partisinde de öyle C partisinde de… Dolayısıyla ben herhangi bir partiye oy verdiğimde haliyle kötü insanlara da oy vermiş oluyorum ve o kötü insanlar beni yönetecekler. Bu tıpkı içinde;  peynir, domates, kertenkele kuyruğu, biber, çekirge ve çiğ kıymanın olduğu bir sandviçi yedirmeye benzer. Ben de açım ya. Benden bu sandviçi yememi isterler. Ben de “Arkadaş, evet açım ve sandviçi de yemek istiyorum. İçindeki peynir, domates ve biber güzel lakin içindeki şu kertenkele kuyruğu, çekirge ve çiğ kıymanın da çıkarılmasını istiyorum.” Diyorum ama bana “Hayır efendim. Ya bu şekilde yiyeceksin, ya da hiç yiyemezsin.” Diyorlar. Ben de haliyle hiç yememeyi tercih ediyorum. Gerekirse sandviçi yiyebileceğim bir başka yer bulurum ama ben yiyemem bu sandviçi kimse kusuruma bakmasın.

      Zaten çok net anladınız. Referandum yapıldığında da aynı durum oldu. Bir vatandaş olarak referandum maddelerini okuduğumda içinde hem istediğim hem de istemediğim maddeler vardı. Önüme sunulan 2 seçenek vardı. Ya “evet” diyecektim ya da “hayır”. Başka seçenek yok. Yani içinden istediklerime “evet” istemediklerime “hayır” diyemiyordum. “Evet” dersem, istemediğim maddeleri kabul etmiş oludum. “Hayır” deseydim istediğim maddelerden olacaktım. İki ucu boklu değnek misali ben de tutmadım yine hiçbir tarafını ve yine oy kullanmadım.  Oy kullanmamakla zaten her halükarda zararlı çıkmış oldum. Çünkü öyle bir şey ki, sonuç her ne olursa olsun, benim hem istediğim hem de istemediğim şeyler olmuş oldu.

        Çok iyi inanıyorum ki, yakın bir gelecekte bizim çocuklarımız bu saçma sistemde oy kullandığımız için bizimle alay edecekler. İnsan hangi mantıkla, istemediği kişileri de kabul etmek koşulu ile, istediklerini seçmek için oy kullanır?

       “Peki bay çok bilmiş, sen ne önerirsin?” diyenleredir sözüm. “Parti diye bir şey olmaz ilk etapta. Seçime 5000 tane aday girer. Her bir adayın bir numarası olacak. Örneğin 2436 numarası, Ahmet isimli bir milletvekili adayına ait olur. Bu kişi seçim boyunca vaatlerini dile getirdiğinde zaten kendi numarasını da ezberletir taraftarlarına. Seçimde insanlar oy pusulasına numarayı yazacaklar. En yüksek oyu alan kişi ülkenin başbakanı olur. 2. Kişi yardımcısı olur.. ve bu şekilde piramidin en tepesinden dibine doğru bir sıralama ile 550 kişi seçilir. Meclise girerler. Ondan sonra yine gruplaşıp parti oluşturabilirler. Hoş oluşturmasalar daha iyi olur ya. Ama içlerinde kalmasın diye söyledim zaten. Maksat biraz alıştırarak bu sistemi oturtmak zaten.  Bu fikrimi beğenmeyenler muhakkak vardır. Zaten ille de böyle bir sistem olsun diye diretmiyorum. Ancak her şekilde ben partilere değil, birbirinden bağımsız adaylara oy verilmesini çok daha akılcı bulurum. Hiç olmazsa bu olsun.

Özkan Çelen
1 Şubat 2013  03:58